25 James Bond filminin çoğunda Bond, takım elbisenin gösterişli olmadan klasik, zevkli ve sofistike bir şekilde nasıl giyileceğini herkese gösterdi. Sean Connery yıllarında bir Lazenby takımının etekleri ve fırfırları; Roger Moore'un James Bond’a göre sıra dışı takımlarından belirgin şekilde daha klasikti. Brosnan, 90'ların Armani modellerinin geniş omuzlu tasarımlarına bağlı kaldı. Daniel Craig'in Tom Ford imzalı takım elbiseleri ise parlaklığı ile dikkat çekiciydi. Another Day To Die’da, Bond'un Matera'daki kovalamaca için seçtiği iki parçalı Massimo Alba takım ile İtalyan esintilerini gördük. Fitilli kadife çoğu kişiye nostaljik gelse de aslında Bond’un tarzıyla uyuşuyordu.
Bond’un takımlara olan takıntısını filmlerde çok gördük. Roger Moore’un karaktere hayat verdiği 1973 yapımı Live and Let Die’da bile prova için bir terzinin Bond'un otel süitini ziyaret ettiği bir sahne bulunuyordu. Tek yırtmaçlı tasarlanan ceket hala yapım aşamasındayken Bond’un tasarımdan hoşlanmadığını gördük. Bond’un terziye "Çift yırtmaçları unutma." diye hatırlatması da karakterin takımlarına verdiği önemi gösteriyordu.
Bond, gündüz kullanıma uygun spor bir ceket ve kravatla dahi maceraya atılmaya hazır! Gelin, dünya çapında hatrı sayılır bir hayran kitlesine sahip olan İngiliz ajanın farklı filmlerde kullandığı takımlara yakından bakalım.
Bond Takım Elbiselerine Genel Bakış
Tipik bir takım elbise çoğunlukla vücuda tam oturan bir ceket, dar kesimli bir gömlek, bir kravat ve yelek olmak üzere üç ya da dört parçadan oluşsa da Bond bunun çok daha ötesine geçiyordu. Çoğunlukla, artık klasik olarak kabul edilen takımlar kullanırken nadiren desenli bir parça tercih ediyordu. Desenli ürünler yerine özellikle yeleklerinde dikkat çekici dokular kullanıyordu.
Bond takım elbiselerini genellikle klasik bir kalıpla giyse de kalıplar trendlere göre hep değişti. Sean Connery takım elbisesini tam bir uyumla giydi. George Lazenby ve Roger Moore vücuda daha fazla oturan takımlar kullandı. Timothy Dalton'ın takım elbiseleri, 1980'lerin sonundaki trendleri yansıtmak için aşırı geniş, dolgulu omuzlarla desteklendi. Pierce Brosnan tam kesimleri korudu ancak daha düzgün bir görünüm için takıma yumuşak detaylar ekledi.
Daniel Craig daha dar kesimlerle başladı ve üçüncü Bond filminde çok dar ve kısa kesimli ceketler ve dar, düşük belli pantolonlar tercih etti.
1960’lı yılların modern bir erkeği için çok uygun olan bu takımlar, günümüzde artık zamansız parçalar olarak kabul ediliyor. Pek çok erkek, özel günlerde Bond’un bu zamansız tarzını kendi zevklerine de uyan parçalarla yeniden yaratmaya çalışıyor.
James Bond'un takım elbiselerinde, özellikle smokinler söz konusu olduğu zaman düz siyah modeller öne çıkıyor. Bunun dışında gri ve gece mavisi renklerini de takımlarda görmek mümkün; yine de her parçada düz renkleri kullanmayı seviyor.
Ceketlerde ise genellikle iki düğme tercih ediyor. İlk düğme, iyi dengelenmiş ve orantılı bir görünüm elde etmek için gövdenin en dar noktasında bulunuyor. Daha fazla hareket katmak için her zaman çift yırtmaçlı tasarlanan ceketler, simetrik bir görünüm yaratmasıyla da öne çıkıyor. Klasik İngiliz terziliğinin imzası olan eğimli yerine düz cepler de ceketlere geleneksel bir hava katan detaylardan biri.
Ceketlerin tam Bond’un üzerine yapıldığını anlamanız için manşetlere ve kol düğmelerine bakmanız yeterli. Çünkü düğmeler ayarlandıktan sonra kollar kısaltılamaz ya da uzatılamaz. Bu nedenle kol, onun için mükemmel uzunlukta ayarlanıyor.
Pantolonlarda ise genel olarak sade ve zarif bir tasarım, önde tek bir yırtmaç ve klasik eğimli yan cepler tercih edilse de yıldan yıla değişim hemen göze çarpıyor. Tümü filmlerin yapıldığı zamanların moda trendlerine bağlı olarak, değişen genişliklerde konik, düz ya da kloş paçalara sahip. Paçalar ise kıvrık ya da düz kesimle tamamlanıyor.
Sean Connery; kemeri olmayan, bunun yerine yanlarda ayarlanabilir şeritleri olan çift pileli pantolonlar giyiyordu. Yakın tarihe geldiğimizde ise klasik görünümün modern dokunuşlarla daha çağdaş hale getirildiğini görüyoruz. Örneğin; Daniel Craig, klasik düz kesim ve her zamankinden farklı olarak Bond için fazla gösterişli ve ince kesimli, İngiliz yerine daha Avrupai tarzda pantolonlar kullandı.
Gömlek detaylarında ise geniş ya da normal yaka görmek mümkün. Çoğunlukla beyaz rengi tercih eden Bond, Fransız ya da tek manşet modeller kullanmayı seviyor. İlginç bir detay da Bond’un hiçbir gömleğinde cep bulunmaması. İhtiyaç duyduğu tüm cepler, takım elbise ceketinin içinde gizlenmiş.
Bond, çoğu zaman üç parçalı takımlar tercih etse de bunun istisnası var. Yelekleri genellikle Londra'da iş için giyse de cenazelerde veya iyi bir izlenim bırakmak istediği diğer durumlarda da tercih ediyor.
Bond, genellikle altı, nadiren yedi düğme bulunan yeleklerin alt düğmesi hariç hepsini ilikliyor. Bond'un bazı yeleklerinin alt düğmesi, yeleğin kesik kısmına yerleştirilmiş. Böylece isteyerek bile iliklenemiyor. Thunderball'da ise Bond'un yeleklerinin altı düz ve düğmelerin hepsi ilikli.
Bond'un yeleklerinden birkaçı ise çentikli yakalara sahip. Genellikle önde dört şerit cep bulunsa da bazılarında iki şerit cep ve iki kapaklı cep birlikte ya da toplamda yalnızca iki şerit cep bulunuyor.
Elbette, aksesuarsız bir Bond düşünülemez. Özellikle kravatlar ile ilgi çeken karakter; lacivert, siyah ve gri renklerde düz koyu desenler ve ince modeller tercih ediyor. Takımın spor ya da klasik olmasına göre yün örme modeller ya da saten kravatlar kullanıyor. Saten kravatlarda genellikle kırmızı ve mavinin parlak bir tonunu gördük. Roger Moore'un Bond'u çizgili veya benekli kravatlar takarken Pierce Brosnan'ın Bond'u daha büyük geometrik desenler tercih etti. Kravatları her zaman sıkıca bağlasa ve düğüm yakayı tamamen kapatsa da nadiren kravatsız da karşımıza çıktı.
Birkaç örnekle devam edelim:
Quantum of Solace – Daniel Craig
Belki en sevilen James Bond filmi değil ama açılıştaki kovalamaca sahnesiyle akıllarda yer edinen Quantum of Solace’ta Bond'u iki parçalı koyu kahverengi tiftik karışımlı bir takım elbise içinde görüyoruz. Kavisli bir göğüs cebi olan takım elbisenin ince ve dar bir kesimi var ama Skyfall veya Spectre'de giyeceği takımlar kadar dar değil.
Takım elbise ceketinin detayları, Craig'in Quantum of Solace'ta giydiği diğer Tom Ford kesim ceketlerle oldukça benziyor. Tek sıra üç düğmeli ceketin ön tarafının üstünden geçen orta genişlikte klapalar görünüyor. Orta düğme bel üzerinde mükemmel bir şekilde konumlandırılmış.
Bond; takımı tamamlamak için klasik yakalı ve çift manşetli düz beyaz pamuklu poplin bir gömlek ve koyu kahverengi ve ten rengi karelerden oluşan mikro desenli ipek bir kravat kullanıyor. Bu, değişen tonlarla derinlik algısı oluşmasını sağlamış.
On Her Majesty’s Secret Service – George Lazenby
Bond’u her ne kadar lacivert ve siyah gibi takımlarla görsek de George Lazenby bu kuralı değiştiriyor. 1969 yılında sevenleriyle buluşan filmde Bond, Portekiz'deki Hotel Palácio Estoril’in girişinde, yaz için mükemmel olan krem rengi keten bir takım elbise giydi. Eğimli cepler, kısa bir ceket, tam oturan bel ve önü pensli pantolon, daha modaya uygun ve çağdaş bir görünüm sergiliyor. Yine de tek düğmeli ceket manşetleri gibi klasik detayları da bu takımda görmek mümkün.
Dimi Major tarafından yapılan takımın tek sıra dışı ögesi takımın rengi değil. Genellikle beyaz ya da açık mavi gömlek tercih eden Bond için pembe gömlek ilginç bir tercih. Bununla birlikte pembe, bej veya krem keten takımlar için güzel bir vurgu rengi olduğu için takıma uyum sağlıyor.
Takımı; koyu lacivert çorap, lacivert örgü kravat ve askılı krem rengi makosen ayakkabılar tamamlıyor. Kravatın örme dokusu, sportif keten takım elbiseyle oldukça uyumlu.
Tomorrow Never Dies – Pierce Brosnan
Bu takımı, Bond Almanya'nın Hamburg kentindeki bir matbaanın içinde casusluk yaparken gördük. Bu, tipik olarak soğuk öğleden sonraları olan Hamburg'da Nisan ayı için çok rahat bir takım.
Brioni imzalı kömür rengi yünlü flanel takım, sahnenin merkezinde yer alıyor. Tek sıra üç düğmeye sahip olsa da genellikle Bond'un daha fazla hareket etmesine izin vermek için ceket açık kullanılmış. Cekette ayrıca çift arka yırtmaç ve dört düğmeli manşetler bulunuyor. Takım elbise Brosnan'a çok iyi uyduğu için onun çok iri veya çok ince görünmesini engelliyor.
Takım elbisenin pantolonu ise orta belli, çift pileli, dar ve kıvrık paçalı. Bu da modelin harika bir şekilde dökümlü durmasına yardımcı oluyor. Belde ise 90’larda çok popüler olan altın tonlu, yuvarlak tokalı, siyah deri bir kemer kullanılmış. Terzilik konusunda yetenekli bir süper casus olduğunu kanıtlayan Bond, siyah deri kemerini siyah Oxford ayakkabılarıyla eşleştiriyor.
Gömlek ve kravat ise James Bond ile uzun bir geçmişe sahip olan ve 1962'de Sean Connery'nin Bond'una gömlek sağlayan İngiliz gömlek üreticileri Turnbull & Asser tarafından yapılmış. Kraliyet mavisi Oxford pamuğundan üretilen gömleğin geniş yakası ve çift manşetleri bulunuyor. Mavinin bu tonu takıma sıcak bir görünüm katarken Brosnan'ın tenini beyaz bir gömlekten daha iyi tamamlıyor.
Bond, bu abartısız takım elbiseyi gök mavisi, kare motifli, İngiliz ipeğinden yapılmış gösterişli kahverengi ve lacivert jakarlı dokuma bir kravatla canlandırıyor. Kravatın tasarımı geleneksel Bond kravatından daha eğlenceli olsa da uzunluğu mükemmel ve olması gerektiği gibi bel bandında buluşuyor.
Live and Let Die – Roger Moore
Sean Connery’nin ardından gelen Moore’un, daha minimal gri ve lacivert takımlardan biraz uzaklaştığı biliniyor. Moore’un getirdiği bir başka yenilik de aynı filmde iki parçalı takım elbise giyen ilk Bond olmasıydı.
Bununla birlikte Live and Let Die'da James Bond'un giydiği, kadife yakalarla zenginleştirilen lacivert kruvaze takımın birçok hayranı var. Cyril Castle tarafından tasarlanan yünlü flanel takım ve paletot palto, Bond'un San Monique'te giydiği tropikal açık gri takım elbise ile aynı şekilde kesilmiş.
İki düğmeli ceket; derin çift yırtmaçları, kloş düğmeli manşetleri ve kapaklı düz cepleri ile Moore’un üzerine tam oturmuş. Bununla birlikte 1970'lerle alakasını neredeyse hiç belli etmeyen, klasik ve zamansız bir İngiliz stiline sahip. Önü pensli geniş pantolon ise bu takımı 70'lerle ilişkilendiren tek parça.
Gömlek, Roger Moore'un uzun süredir gömlek üreticisi olan Frank Foster tarafından yapılmış. Yarı açık yakalı, ortada bir dikiş çizgisi olan, gizli iki düğmeli ve manşetli poplin gömlek soluk mavi rengi ile renk uyumunu yakalıyor.
Kravat tercihini ise düz renk yerine ince çizgili bir modelden yana kullanıyor. Kırmızı ve beyaz çizgili modelin lacivert arka fonu ise takımla uyumlu.
Dr. No – Sean Connery
Sean Connery’yi, 1962 yapımı Dr. No’da, serinin ilk dört filminin tüm takımlarını tasarlayan Anthony Sinclair tarafından yapılan geleneksel gece mavisi şal yakalı bir smokin içinde gördük. Takım; tek düğmeli ceketi, geniş yakalı gömleği, öne pileli pantolonu ve geleneksel siyah kravat detaylarıyla tam olarak geleneksel İngiliz kesimini yansıtıyor. Şal yaka ve diğer tüm ipek süslemeler, gece mavisi satenden yapılmış. Smokinin bir başka özelliği, ipek uzun kollu manşetler ve manşetlerin ucundaki hafif kıvrım.
Pamuktan yapılan beyaz gömleğin önü pileli ve yakası açık. İyi yapılmış herhangi bir gömlekte görebileceğiniz sedef düğmeler kullanılmış. Önü çift pileli yüksek belli pantolon ise üç düğmeli yan ayarlayıcılara sahip.
Papyona yakından baktığınızda ise elmas sivri uçları fark edebilirsiniz. Bu, bugünlerde çok fazla görebileceğiniz bir detay değil. Göğüs cebi ise sade bir şekilde katlanmış beyaz keten bir mendille süslenmiş. Ayağına siyah çoraplar ve siyah rugan burnu açık Oxford ayakkabılar giyiyor.
Smokinde eksik bir parça görmüş olabilirsiniz. Bond, smokininde ne yelek giyiyor ne de kuşak takıyor. Ara sıra ikisini de giyse de çoğu zaman tercihini üç parçalı smokinden yana kullanıyor.
Casino Royal – David Niven
David Niven, emekli James Bond’u canlandırdığı 1967 yapımı Casino Royal’de, 1950'ler ve 1960'larda İngiliz modasında kendine yer bulan, Yeni Edward dönemi trendinden ve orijinal Viktorya tarzlarından esinlenen bu takımı kullandı. Bu, karaktere bağlı olarak filmde cesur, lüks ve tuhaf zevkleri olan birinin giyebileceği, Viktorya döneminin sonlarında erkeklerin giydiklerine benzer bir takımdı.
Bu, bir parodi James Bond filmi olsa da Niven sayesinde -daha modern bir versiyonu olsa da-Edward tarzı stil yeniden trend haline geldi. Özellikle manşetler ve tamamen kapalı düğmeler ilgi çekiciydi. Yine de cesur ve gösterişli olan bu takım, filmin kesinlikle en sıra dışı parçalarından biriydi.
Aslında bir sabahlık olarak tasarlanan bu takım; ceket, yelek ve pantolondan oluşan kruvaze bir takımdı. Bir frak görünümünü andıran ceket; yanları geniş, tek yırtmaçlı, arkasında iki adet dekoratif düğme bulunan ve önü kademeli olarak açılan, dönemine göre değişik bir parçaydı.
Takımın tamamlayıcıları ise uyumlu renklerde pantolon ve yelekti. Yüksek belli ve pensli pantolonun pilesi olmasa da bacaklarda bol gelerek paçalarda daralıyordu. Buna rağmen 1960’lı yılları düşündüğümüzde bu, aslında oldukça modern bir tasarımdı.
Aktörün ceketinin içine giydiği beyaz gömlek ise kol düğmeli ve çift manşetli, çıkarılabilir yakalara sahip bir tasarımdı. Gömleğin modası 60’larda çoktan geçtiği için takım, parodi film için kostüm niteliği taşıyordu.
Thunderball – Sean Connery
Koyu gri flanel takımlar, Bond'un tüm filmlerde en yaygın giydiği modellerin başında geliyor. Tomorrow Never Dies'tan beri giymemiş olsa da bu, klasik Bond'un en iyi takımı. Flanel, aynı zamanda takımı sıcak, rahat ve konforlu kılan yumuşak ve tüylü yapısı ile mükemmel bir kışlık kıyafet.
Sean Connery’nin Thunderball’da kullandığı bu takım da grinin en klas tonlarından birine sahip. Kıvrık manşetli açık mavi renkteki gömlek ve koyu renkli dokuma kravat ise takımın diğer parçaları. Anthony Sinclair tarafından özel olarak dikilen takımın ceketi, ince klapalarıyla Connery'nin takım elbise ceketlerinin olağan tasarımını takip ediyor. Ceketin şeritli bir göğüs cebi ve çift biyeli cepleri bulunuyor. Kollarda ise dört düğmeli manşetler göze çarpıyor.
Comments